|
Bir
öğretmen gider, karlı dağlarda.
Bir öğretmen gider, karlı yollarda.
Bir öğretmen gider, yüreğindeki sevgiyle.
Bir öğretmen gider, kafasındaki ışıkla.
Gitmelidir o öğretmen, duramaz yerinde.
Varmalıdır köyüne ki çiçekleri beklemektedir O’nu.
O çiçekler ki karda açarlar…
Kemal Öğretmenin yolu da yoktur
Gider kağnının yolundan.
Yoktur ama ne yapsın? Gitmelidir O Öğretmen;
Ekmeği elinde, kumanyası sırtında,
Un çuvalı ile tüpü merkebinin sırtında…
Hava da soğuktur, buzludur yollar.
Ayağında çizmesi, başında beresi.
Gitmektedir Kemal Öğretmen, karın üzerinde;
Kâh dinlenerek kâh yürüyerek…
Suyu da yoktur Kemal Öğretmenin, kar eritir bazen.
Elinde ibriği su çekmektedir derelerden…
Elektriğin kesildiği uzun kış günlerinde,
Kendi ışığıyla aydınlatmaktadır etrafını, Yani, yüreğindeki
ışıkla…
Müjdeler olsun Kemal Öğretmenim!
Artık, köyünün yolu da açılmıştır, telefonu da gelmiştir.
Senin ardından gelen, Kamil Öğretmen de
Geçip gitmiştir o yollardan.
Kamil KARAKAŞ, 21 Kasım 2003, Cuma
|
|